ProjelerYayınlar

KLİNİKİLETİŞİM 21. SAYISI YAYIMLANDI

okumak için tıklayınız.

Merhaba 2022

Pandemi ve ekonomik krizin gölgesinde girdiğimiz yeni yılın herkes için daha sağlıklı, mutlu ve başarılarla dolu geçmesini diliyorum. Bu naif dileklerin altyapısını TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın yeni yıl mesajında görmek mümkün: “Özgür, demokratik, eşitsizliklerden arınmış, savaşlara yer olmayan, mesleğimizin değerini yeniden kazandığımız yeni bir dünyanın içinde yerimizi almayı diliyoruz.”

TTB, pandemi süreci boyunca halk sağlığını önceleyen sorumlu ve şeffaf politikasıyla bilinç ve bilgi düzeyimizi yükseltti.

Tıp Eğitiminin Niteliği

2022’nin bu ilk sayısında tıp eğitiminde akreditayonun önemine işaret eden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi ve TEPDAD (Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitiminde Eş Yetkilendirme Akreditasyon) Başkanı Prof. Dr. İskender Sayek’i sayfalarımıza taşıdık. Sayek, akredatasyona neden gerek olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Tıp eğitiminin niteliğini tanımlayan standartların olmaması, tıp fakülteleri arasında önemli farklar olması, çok sayıda niteliği bilinmeyen fakültesi açılması, evrensel olarak akreditasyonun önem ve popülarite kazanması nedeniyle akreditasyon süreci gerekli.

Akreditasyonunu hatırlattığı en önemli şey, tıp eğitiminin fildişi kulesinden inip toplum içinde yani gerçek dünyada tıp eğitiminin yeniden tasarımıdır. Ancak o zaman sağlıklı bir toplum yaratabileceğiz.”

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası Raporu

Özel hastaneler Platformunun her sene düzenlediği sağlık zirvesi bu sene 10. Kez hibrit yapıldı. Sağlık Bakanlığı ile yüz yüze görüşme ve tartışma imkanı elde eden özel hastane yöneticileri, sorunlarını ve çözüm önerilerini sıraladılar. Görünen o ki kamu tarafında da olumlu karşılanan tamamlayıcı sağlık sigortasına ilişkin hazırlanan raporu okuyabilirsiniz. Özel hastanelerin istihdam, branş hizmetleri, ruhsatlandırma ve yoğun bakıma ilişkin talepleri yinelendi.

Kamudan İstifalar Arttı

Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Ahmet Tekin; son bir yılda kamudan istifalar arttığı için hizmet sunumunda ciddi oranda zorlandıklarını ifade ederek, “Kamudaki hekim arkadaşlarımız özel sektöre girdiği için bazı branşlarda hizmette zorlanıyoruz” diye konuştu.

Öte yandan Tekin, hastanelerin taşınmalarını ve birleşmelerini teşvik etmek istediklerini vurguladı. Küçük hastanelerde nitelikli sağlık hizmeti sunulamadığını belirten Tekin, “Nielikli sağlık hizmetinin sunulması için branş farklılığının olması, hekim sayısının fazla olması gerekiyor. O nedenle taşınmaları, birleşmeleri teşvik etmek gerekiyor; artık böyle gidilmeli… Bu hem sektörün önünü açacaktır hem de hekimlerin hem de nitelikli yatak kullanma döngüsünü hızlandıracaktır. Kendi içinizde büyüme potansiyeliniz var ve ben bu yoldan gitmenizin daha avantajlı olacağını düşünüyorum” dedi.

Özel Sektörden Memnuniyet Azaldı

Aynı programda yer alan Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, özel hastanelerin durumunu şu sözlerle ifade etti:

“Biz SGK ile sözleşme yaptığımız zaman özel sektörden memnuniyet %80 oranındaydı. Ama geçen yılın verisine göre özel sektördan memnun niyet %54. Biz işimizi daha iyi yapıyoruz ama vatandaştan daha fazla para alıyoruz; iki yüze yakın ülkeden hasta getirtiyoruz, getirtiyoruz ama vatandaş kullanmak yerine artık hastaneleri seyretmeye başladı çünkü ayakta kalmak zorundayız.”

Salgından Korunmada Sadece Aşı Yetersiz

Omikron varyantının yükselişe geçtiği bugünlerde; Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) önemli hatırlatmada bulunarak şunları kaydetti:

COVID-19 aşılamaları konusunda son 1 yılda elde edilen bilimsel veriler, salgının tek başına aşılarla kontrol altına alınmasının mümkün olmadığını ve hızlı yapılan aşılamalara ek olarak sosyal mesafelenme, kalabalıkların azaltılması gibi farmasötik olmayan önlemlerin alınmasının zorunlu olduğunu açıkça göstermiştir. Bu durum, önceki varyantlardan çok daha bulaşıcı olan omikron için de geçerlidir ve ek dozları yapılsa bile salgının kontrol altında tutulabilmesinde aşılamanın tek başına yeterli olmayacağı, hareketliliği azaltıcı önlemlere de acilen gereksinim olduğu bilinmektedir. Bu nedenle toplum önümüzdeki tehdit karşısında şeffaf bir şekilde bilgilendirilmeli ve bütün olanaklar seferber edilerek önlemler planlı bir şekilde devreye sokulmalıdır.”

Keyifli okumalar dileğiyle