15. Ulusal Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım (TDCY) Kongresi ve 7. Avrasya Yoğun Bakım Toplantısı, 21 Kasım Çarşamba günü öğle saati itibariyle başladı. 34 oturum, 47 sözel bildiri, 90 poster ve 83 konuşmacı katılımıyla başlayan kongrede, TDCY Derneği Yönetim Kurulu ve Kongre Başkanı Doç. Dr. Melda Türkoğlu, açılış konuşmasında, “Bu yıl ulusal katılımcılar dışında dünyanın neredeyse dört bir yanından, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna Hersek, Ermenistan, Etiyopya, Gana, Gürcistan, Hırvatistan, Hindistan, Kırgızistan, Kosova, Makedonya, Moğolistan, İran, Moldova, Nijerya, Özbekistan Sudan Zambiya’dan çok değerli meslektaşımız kongremize katılmakta… Bunun mutluluğu içerisindeyiz” diye konuştu.

Yoğun Bakım Kavramı
Florence Nightingale’nin ilkel anlamda yoğun bakım kavramını dünyaya tanıtan ilk kişi olduğunu belirten Türkoğlu, şöyle konuştu:
“Nightingale, kendisiyle birlikte İngiltere’de çalışan 38 hemşire ile Kırım Savaşı sırasında bizim topraklarımıza geliyor ve İstanbul’da Üsküdar Askeri Hastanesinde çalışıyor. Burada savaştaki ağır yaralıları hemşire masasının daha önüne getirerek daha yoğun şekilde tedavi uyguluyor ve bu şekilde birçok askerin hayatını kurtarıyor. Tıp literatürüne yoğun bakım kavramını bırakmış oluyor. Bu vesileyle yoğun bakımda hemşirelerimizin önemini vurgulamak istiyorum.”

Hep Birlikte, En İyiye
Türkoğlu, 2004 yılında Kayseri’de ilk kez düzenledikleri sempozyumda bir takım kararlar aldıklarını anımsatarak,
bu kararları şöyle ifade etti:
“Yoğun bakım uzmanlık alanı olacak, tanımlanmış bir eğitim olacak ve hepimizin içerisinde yer alabildiği çok disiplinli bir alan olacak. Hedefimiz buydu. Bu hedefle yola çıktık ve 2005 yılında TDCY Derneği hep birlikte, en iyiye gitmek için kuruldu. O günden bu yana kongrelerimiz her yıl artan bir ivmeyle devam etmekte…”

Kongredeki Değişiklikler
Kongre Sekreteri Doç. Dr. Sema Turan ise konuşmasında şunları kaydetti: “Kongre hazırlıklarına başlarken mottomuz ‘hep birlikte, en iyiye’ oldu. Bu kongrede bazı değişiklikler yaptık. Belki de en önemlisi, kurs programlarımızın yokluğu… Bunun yerine ‘Nasıl yapıyoruz?’ oturumlarını gerçekleştireceğiz. Alanlarında deneyimli hocalarımızla genç meslektaşlarımız bir araya gelecekler teorik ve pratik uygulamalarla yeni bir öğrenim alanı oluşturacağız. Bu oturumlarda alacağınız bilgiler belki de eğitiminize katkı sağlayacak.”

TDCY Derneği Kurucuları arasında yer alan Sağlık Bakanı Yardımcısı Prof. Dr. Muhammet Güven, konuşmasında şunları söyledi:
“Ben 1995’de ilk yoğun bakımda çalışmaya başladım. Şu an burada olan arkadaşlarımızla, birbirimizden habersiz, birer yıl arayla yoğun bakım konusunda çalışmaya başladık. Aradan 23 yıl geçmiş. 2000’li yılların başında birbirimizden haberdar olduk, 4 kişi bir araya geldiğimizde dernek kurmaya karar verdik; 5 kişi olduğumuzda sempozyum düzenledik. Bugün yüzlerle ifade edebileceğimiz katılımcı sayılarına ulaştık. O yıllarda bunu hayal etmek mümkün değildi. Biz yoğun bakımcılar, bunun gönüllülük esasına dayalı olduğunu ve hep böyle olacağını düşünmüştük. Bir çok ülkede de böyleydi. Bir yoğun bakım bilim dalı olacağını hayal edememiştik. Bugüne baktığımızda çok iyi yoğun bakımcılar yetiştiğini görüyoruz, sizlerin bizlerden daha iyi olduğunuzu biliyoruz. Çok az yoğun bakımı olan bir ülkeydik. Çok az yerde modern yoğun bakım üniteleri vardı ve bugün 20 bine yakın modern yoğun bakım ünitesine sahip bir ülkeyiz. Hayal ederseniz ve iyi yol arkadaşlarınız varsa başarmanız mümkün diye düşünüyorum.”

Türkiye’nin DNR Sınavı

Yoğun bakımın tarihçesi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Turgay Çelikel, “Yoğun bakım tıbbı, yaşamı tehdit eden ancak tedavi edebilen hstalıkların tanı ve tedavisi ile uğraşan, sofistike, sürekli, multidisipliner yaşam desteği ve monitorizasyonun yer aldığı bir daldır” tanımını yaptı.
Çelikel konuşmasında, DNR (Do not resuscitate) programının hayata geçirilmesi gerektiğini savunarak şu bilgileri verdi:
“1991’de, U.S. Patient Self Determination Act ile hastaneler hasta kararlarına uymaya zorlandı. Yaşam destekleme tedavilerini withholding (başlamama) ve withdrawing (kesme), futility (nafile tedavi) kavramları yerleşti. 1997’de Prendergast raporunda, yaşam desteğine başlamama ve kesmenin yoğun bakım ölümlerinin yüzde 90’ından sorumlu olduğu belirtildi” diye konuştu.

En İyi Araştırma Makalesi Ödülü

“Atriyal Fibrilasyonun Solunum Yetmezliği hastalarının Yoğun bakım Sonuçlarına Etkisi” konulu makale En İyi Araştırma Makalesi Ödülüne layık görüldü. Sertifika ve maddi ödül, aynı zamanda TDCY Yönetim Kurulu üyeleri olan, Prof. Dr. Arzu Topeli İskit tarafından Doç. Dr. Müge Aydoğdu’ya takdim edildi.
Makale; Dr. Müge Aydoğdu, Dr. Çiğdem Hanazay, Dr. Yağmur Aldağ, Dr. Ayşe Baha, Dr. Salih Bilgin ve Dr. Gül Gürsel tarafından hazırlandı.

Dünya Kongresi Oturumunda Neler Konuşuldu?

Dünya Yoğun Bakım Kongresi 2023 yılında TDCY ev sahipliğinde İstanbul’da yapılacak. 15. Ulusal Kongremizde düzenlediğimiz Dünya Kongresi Oturumu, Dünya Yoğun Bakım Dernekleri Federasyonu (WFSICCM) Muhasip Üyesi Prof. Dr. Arzu Topeli İskit moderatörlüğünde, Azerbaycan, Makedonya, İran, Romanya, Arnavutluk, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Ermenistan’dan katılan anestezi ve yoğun bakım temsilcilerinin katılımıyla yapıldı. Ülke temsilcilerinden gelen öneriler şöyle:

Romanya:
Romanya’dan Kongreye katılan Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Derneği temsilcisi, “WFSICCM önemli ama hala gereken düzeyde aktif olmadıklarını düşünüyorum. Romanya’da ulusal dernek olarak aktif çalışıyoruz ama WFSICCM’nin daha kapsayıcı olması gerekiyor bence. İletişimlerini arttırmalılar. Ülkelerin hangi alanlarda nasıl yayınlar ve ne gibi çalışmalar yaptıklarını, bilimsel programlarını nasıl oluşturduklarını WFSICCM aracılığıyla bilmek ve tanımak istiyoruz. ‘Yoğun’ iletişime ihtiyacımız var burada kilit kelime tıpkı çalışma alanımız gibi ‘yoğun’ olmalıdır!”

İran:
İran’dan gelen katılımcı, “Ben anestezi uzmanıyım. İran’da biz iletişim alanında özellikle teletıpla ilgileniyoruz. 25 farklı ülkeyle iletişim kurmayı başardık. ABD ile haftalık telekonferans yapıyoruz. WFSICCM organizasyonuyla ülkeler arası böyle telekonferanslar yapılırsa çok mutlu oluruz.”
İran’dan katılan bir başka hekim de, “Ben İran Yoğun Bakım Derneği üyesiyim. Nispeten genç bir derneğiz, derneğimiz 8 yaşında. Anesteziyoloji Derneği 50 yıl önce kurulmuş buna rağmen WFSICCM üyesi değil. Resmi başvurumuzu yapacağız. Uluslararası ölçekte çok faaliyet gösteremiyoruz ama WFSICCM üyeliğimizi yapacağız” diye konuştu.

Makedonya:
Makedonya’dan gelen Anestezi Derneği Başkanı da “WFSICCM bünyesinde odak toplantılar organize edebiliriz. Bu tip organizasyonlar için mali desteğe ihtiyaç oluyor, WFSICCM bize destek olabilir diye düşünüyorum. Gelecek yıl 24 Ekimde ulusal toplantı gerçekleştireceğiz. UNESCO şehirlerinden Ohrid’de… WFSICCM bu faaliyetimizi üyelerine duyurabilir” diye konuştu.
Yine Makedonya’dan katılan anesteziyoloji öğretim üyesi de “En önemli hususlardan biri bence anesteziyoloji ve yoğun bakım altında yol haritasının oluşturulmasıdır. Yoğun bakım uzmanı olan çoğumuz anesteziyoloji kökenliyiz. Dünya Anesteziyoloji Derneği ile WFSICCM arasında irtibat olmalıdır. Dernekler arası bilgi daha rahat paylaşılabilir, iş birliği sağlanabilir” dedi.

Kırgızistan :
Kırgızistan’dab katılan dermatoloji, Ortopodi ve Cerrahi Bölüm Başkanı hekim, konuşmasında şunları kaydetti.
“Travmatolog ve ortopedistlerin anestezi uzmanı ile birlikte çalışması gerekiyor. Burada farklı uzmanlık dallarından hekimlerle tanıştık ve deneyimlerimizi paylaştık. Birçok sorun var ve çözümü birlikte çalışarak mümkün olacaktır. Anesteziyoloji ve reanimasyon uzmanları olarak biz kongrenize ilk kez katılıyoruz ve ilgi çekici bilgiler kazanıyoruz.

Senegal:
Senegal’dan gelen, nefroloji uzmanı hekim, “Biz WFSICCM üyesiyiz. Workshop yapmak istiyoruz WFSICCM bünyesinde. Bilimsel gücünüzü ülkemizde de kullanmak isteriz. Fransa ekolünde yetişiyoruz ve Türkiye’yi, Ortadoğu’yu tam olarak tanımıyoruz” diye konuştu.

Yoğun Bakımcıların Sorunları & Çözüm Önerileri

TDCY ve Kongre Başkanı Doç. Dr. Melda Türkoğlu ile Türk Yoğun Bakım Derneği (TYBD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel’in moderatörlüğünü yaptığı, Türkiye’de yoğun bakım özelinde sağlık politikalarının tartışıldığı yuvarlak masa toplantısında, yoğunbakım alanında faaliyet gösteren iki dernek üyeleri yanı sıra Sağlık Bakanlığı ve SGK temsilcisi de soruları yanıtladı.

Sağlık Bakanlığı Uzmanlık Eğitimi Takip Sistemi Kurdu

Sağlık Bakanlığını temsilen toplantıya katılan Doç. Dr. Semra Ulusoy Kaymak, “Uzmanlık eğitimi takip sistemi oluşturduk. Asistan sayısı, kliniklerde verilen eğitimler bu sistemden takip ediliyor; bizler de sizleri ve sistemi takip edebiliyoruz. Ortalama 5 bin eğitim programımız var. Çok büyük bir yatırım yaptık finansal anlamda ve çok emek verdik. Sistemimiz sizlerin katkısıyla anlamlı olacak. Standart olmayan eğitimlerin üzerine bu şekilde gitmeyi planlıyoruz.
Uzmanlık eğitimi takip sisteminin içinde neredeyse herşey yer alıyor: Uzmanlık programının içinde bulunduğu hastanenin nitelikleri, donanımı, portföyü ne gibi hizmetler verdiği takip edilecek ama kazanımlarla takip edilecek. Asistan karneleri de bu sisteme dahil; asistan hangi hocasıyla kaç adet ve ne tip vaka yapmış, bunu izleyeceğiz. Sistem telefona da uyumlu olacak. Kaç öğretim üyesi uzmanlık öğrencisiyle buluşarak ona mentorluk yapıyor bunu görebileceğiz” dedi. Doç. Dr. Semra Ulusoy Kaymak, ayrıca yoğun bakıma yeni bir ana dalın eklenmesinin sözkonusu olmadığını ifade etti.

“Yeterlilik Kurullarının Oluşturulmasını Sağlayacağız”

Doç. Dr. Melda Türkoğlu: “Yoğun bakım eğitim kadrolarının planlı verilmesi gerekiyor; şu anda çok fazla kadro veriliyor. 6 ana dal dışında yeni bir ana dal istemiyoruz. Yeterlilik Kurulunun oluşturulması için TYBD ile birlikte çalışarak yeterlilik kurullarının oluşturulmasını sağlayacağız. Özel hastanelerde yoğun bakım kadrosu yok. Bu önemli bir sıkıntımız. SUT ile ilgili düzenlemelerin yapılmasına ihtiyacımız var. SUT’ta yoğun bakım uzman tanımı yok!”

TDCY II. Başkanı Prof. Dr. Bilgin Cömert, “Yoğun bakım uzmanı hekimler 3. basamakta çalışamıyorlar. Bu da performans kaygısından kaynaklanıyor büyük ihtimal ama özlük hakların iyileştirilmesiyle bu sorun çözülebilir. Yoğun bakımın ekip işi olduğunu kabullenmemiz lazım, bizler tek başımıza hiçbirşey yapamayız. İdareye önemli görev düşüyor. Bu kadar çok emek verdiği uzmanların yoğun bakımda çalıştırılmaması büyük kayıp!” diye konuştu.

“Asistan Karneleri Aktif Olarak Hayata Geçirilmelidir”
TYBD Derneğini temsilen oturuma katılan Prof. Dr. Ferda Kahveci konuşmasında, “Yoğun bakımda eğitimle ilgili sorunlarımız büyük. Dengesizlikler var. Asistan karneleri belki bir yöntem ama aktif olarak hayata geçirilmelidir. TYBD asistan karnesi hazırladı. Rotasyonlar konusunda da yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Anesteziyoloji, göğüs hastalıkları ve iç hastalıkları uzmanları açılan yoğun bakım kadrolarına en fazla ilgi gösteren ilk üç ana dal dolayısıyla kadro tahsisleri de bu orana göre yapılmalıdır” dedi.

Editöryel İçerik | Tasarım ve Yayın: MedPublish Yayıncılık