14.Ulusal Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım (TDCY) Kongresi ve 6. Avrasya Yoğun Bakım Toplantısı, açılış konuşmaları ve müzik dinletisiyle konuklarına “merhaba” dedi.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Levent Yamanel, konuşmasında, Yoğun bakım tıbbı, kritik hastaların tanı ve tedavisi gibi çok önemli bir sorumluluğa sahip… Bütün dünyada ve ülkemizde yoğun bakım ile ilgili gelişmeler baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Çok geniş ve heterojen ilgi alanı olan bu bilim dalına ait gelişmeleri ve en güncel bilgileri bulabileceğiniz bir kongre düzenlediğimize inanıyorum” dedi.

10 Bildiri Sahibine Burs Verildi

Yamanel şöyle devam etti: 
“Bilimsel düzenleme kurulumuzla ile birlikte ülkemizde alanlarında söz sahibi olan değerli bilim insanları yanı sıra yurt dışından da çok önemli konuşmacıları kongremize davet ettik. Ayrıca ilgi duydukları alanlarda birçok bilimsel çalışmada aktif rol oynayan yoğun bakımcı genç bilim insanları da konuşmacı olma fırsatı buldular. Her yıl olduğu gibi bu yıl da kongre öncesi üç farklı kursumuz yapıldı. Yöneticileri tarafından titizlikle planlanan, teorik ve pratik konular içeren kurslarımızın çok yararlı geçtiğine inanıyorum.

Sözel ve poster bildirilerinin 10 tanesi derneğimiz tarafından burslu olarak kabul edildi.

Kongrelerin bir misyonu da ilaç ve medikal cihaz/malzeme sektörü ile kullanıcıları bir araya getirmektir. Medikal firmalar ürünlerini tanıtma, katılımcılar da bu alandaki yenilikleri kongremizde görme fırsatı bulacaklar.”

Tüm Yoğun Bakım Uzmanlarını Kucaklıyoruz

TDCY Başkanı Prof. Dr. Bilgin Cömert ise, “Özellikle yeni uzman olmuş ve mecburi hizmetini yapmakta olan meslektaşlarımızın kongrede yer almalarını, sahada yaşadıkları olumlu ve olumsuz olayların paylaşılması açısından bir fırsat olarak görüyoruz.

Dernek olarak ana dal ayrımı yapmaksızın tüm yoğun bakım uzmanlarının özlük haklarının korunması, iyileştirilmesi ve problemlerinin çözümü, yoğun bakım eğitimi ve hizmet sunumunda karşılaşılan problemlerin çözümü için gerekli girişimlerde bulunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Bilim Hayatı, İnsanı, Eşyayı Anlayamaya Çalışmaktır

Kongrede ilk konuşmayı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı (TÜSEB) Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur yaptı. Prof. Dr. Keleştemur, dünyada bilimsel düşüncenin temellerinin atılmasını sağlayan gelişmeleri, tarihin bilinen ilk zamanlarından günümüze dek anlattı. Adeta dünya medeniyet tarihi dersi niteliğinde bir konuşma yapan Prof. Dr. Keleştemur, şunları söyledi:

“Bu toprakların bir insanı olarak zor şartlarda okudum, içinde bulunduğumuz şatları sorguluyoruz, neden bilgi üretemiyoruz, neden Batının gerisindeyiz diye… Sağlık alanında evrensel üne sahip bir insana rastlayamazsınız, yurtdışında çalışan isimler hariç… Kendimce birtakım sonuçlara ulaştım elbette; ama bunun sebebi olmalı! Bilim bence hayatı, insanı, eşyayı anlayamaya çalışmaktır. Günümüzde akla ve bilime sarılmaktan başka çaremiz yok.”

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanı (TÜSEB) Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, yoğun bakım konusunda, geçtiğimiz günlerde Tiflis’te düzenlenen toplantı gündemine ilişkin çarpıcı bilgiler verdi:

“Türkiye Bilimler Akademisini temsilen Dünya Akademiler Birliğinin Inter Academy Partnership diye bir alt grubu var ve dünyanın değişik yerlerinde toplantılar yapılıyor, Tiflis’de düzenledikleri toplantıya katıldım, dünyadaki yoğun bakım merkezleri ile sorunlar tartışıldı; bununla ilgili bir konsensüs bildirgesi yayınlanacak. Mesleki olarak da sepsis, septik şok, kafa travması gibi konularla ilgilendiğim için bizdeki sorunlardan da bahsettim. Yoğun bakım Türkiye’de epey yol aldı; fakat yoğun bakımlarla ilgili dünyada da bizde de mükemmeliyet merkezleri yok! Bunu gündeme getirdim. Kabul edildi, bildirgede sunulacak…

TÜSEB’ten Projelere Büyük Destek

Yurtdışında yaşayan Türk bilim insanlarından yararlanmamız gerekiyor, Türkiye’de çalışmalarını sağlamamız, tecrübelerinden faydalanmamız gerekiyor. Mesela yoğun bakım alanında, araştırma altyapısı oluşturulmak isteniyor, yurtdışındaki Türk bilim insanlarıyla proje hazırladıkları ve TÜSEB’e sundukları takdirde biz o üniversitedeki o merkezi araştrma altyapısı olarak kabul edip istenen yapıyı kuracağız; fiziksel anlamda, insan kaynağı anlamında ihtiyaçlarını karşılayacağız. Ar-Ge ile olan problemleri çözeceğiz, bu alanda muhatap biziz.”

Spesifik Alanlarda Çalışacak İnsan Yok!

Türkiye’nin sağlık teknolojisinde, spesifik alanlarda çalışacak eleman eksiği olduğuna dikkat çeken Keleştemur, ”TÜSEB olarak bu elemanların yetişmesine katkıda bulunacağız.

Mesela, Erciyes Üniversitesi Aşı Geliştirme merkezi var; kırım kongonu geliştirildiği merkez…

bu merkezi TÜSEB olarak destekliyoruz. Aşı geliştirmede kullanılan biyoreaktörler var, bu konuda çalışacak eleman aradık, ilan verdik ve kimseyi bulamadık” dedi.

TÜSEB’in Gündeminde Neler Var?

Keleştemur, “Gündemimizde Türkiye Genom Projesi var, Türkiye toplumunun referans genini çıkartacağız. Türkiye kanser gen projesini yapmaya çalışıyoruz. Genom projenin başlama düzeyine geldik, kısa bir süre sonra başlayacağız.

Sağlık probleminiz nedeniyle hekime gittiğinizde rutin incelenen sağlık parametreleriniz yanısıra buna ek olarak her hastanın dosyasında genetik profiliniz de olacak. Sağlık sistemini kökten etkileyecek bir sistem bu! 2-3 yıl içinde bu projeyi bitireceğiz.

Kanser araştırma merkezi kuracağız, bu merkezde kanserin oluş mekanizması ve tedavisiyle ilgili araştırmalar yapacağız. Ayrıca aşının Türkiye’de üretilmesi, temel bilim, kanser bilim ve ulusal biyobankanın kurulması için projelerimiz var” dedi.

SRRT: Kuşaktan Kuşağa Aktarılan bir Renal Replasman Tedavisi

TDCY Kongresinin ilk günü 3 ayrı salonda kurslar yapıldı. Prof. Dr. Ş. Gülbin Aygencel Bıkmaz ile Uzm. Dr. Nazlıhan Boyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı sürekli renal replasman kursu yoğun ilgi gördü. Prof. Dr. Aygencel “CRRT uzun yıllardır yoğun bakım pratiği içinde kuşaktan kuşağa aktarılan renal replasman tedavi modelitesidir. Bunu yapmayı yoğun bakımcılar iyi biliyor.” diye konuştu.

Dr. Nazlıhan Boyacı, kurs sonunda cihaz başında eğitim verdi.

Kritik Hastada Beslenme

Doç.Dr. Kürşat Gündoğan ile Yard. Doç. Dr. İsmail Hakkı Akbudak’ın moderatörlüğünde yapılan beslenme kursunda; genel nütrisyonel değerlendirme, enteral nütrisyon, parenteral nütrisyon ve özel durumlarda beslenme veya espen-aspen kritik hasta beslenme kılavuz özetleri tartışıldı.

“Amacımız Hastayı Doyurmak Değil Tedavi Etmek”

Beslenme kursuna katılan ve sunum yapan 9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım Bilim Dalı Yard. Doç. Yusuf Savran, değerlendirmesinde şunları kaydetti:

“Beslenme yoğun bakımlarda güncel tedavinin ayrılmaz bir parçası… İyi bir beslenmenin hastanın sağ kalımına ciddi olumlu etkileri olduğu tüm dünya tarafından biliniyor. Rehberler her yıl güncelleniyor. Beslenmenin hastayı doyurmak olmadığı, aynı zamanda hastaların aldığı antibiyotik kadar ve sıvılar kadar kıymetli olduğu bilinmelidir” diye konuştu.

Sıfır Enfeksiyon Değil, Sıfır Tolerans

Doç. Dr. Murat Dizbay ve Doç. Dr. Melda Türkoğlu’nun moderatörlüğünde yapılan yoğun bakım enfeksiyonları kursunda; özgün enfeksiyonlar ve hasta grupları, dirençli mikroorganizma sorunu, yoğun bakım enfeksiyonlarının önlenmesi konuları tartışıldı.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD’da görev yapan Doç. Dr. Murat Dizbay, kursa ilişkin şunları kaydetti:

“Kan dolaşımı enfeksiyonlarının önlenmesi için risk faktörlerinin bilinmesi gerekiyor. Enfeksiyonlar çalışanların elleri aracılığıyla da bulaşabiliyor, işlem öncesi ve sonrasında el hijyenine dikkat edilmeli. Enfeksiyon önlemlerine tam uyum çok önemli; sıfır tolerans burada önemli bir ifade! Sıfır enfeksiyon değil, sıfır tolerans kilit kavramımız… Herşeyi yapmanıza rağmen enfeksiyon gelişebilir ama en azından bizden kaynaklananları sıfıra indirgeyebiliriz.”

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ABD Öğretim Üyesi, Enfeksiyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Firdevs Aktaş da, akılcı antibiyotik kullanımı-genel ilkeler ve salgın yönetimi ve izolasyon konusunda güncel bilgiler verdi ve “Klavuzlar bize yön gösterir ama her hasta farklıdır, hastalık yoktur hasta vardır” dedi.

İlk Oturum:
Sepsis & Mekanik Ventilasyon

TDCY Kongresi, ilk gün, yoğun bakım bilim dalının en önemli konuları arasında yer alan sepsis oturumuyla başladı. Prof. Dr. Bilgin Cömert ve Prof. Dr. Muhammet Güven moderatörlüğünde yapılan sepsis oturumunda; değişen sepsis kılavuzu, immunglobulinin kılavuzda yer bulup bulamayacağı ve sepsiste kan purifikasyon yöntemleri tartışıldı. Eş zamanlı yapılan diğer salon oturumunda mekanik ventilasyon enine boyuna tartışıldı.

Yoğun Bakım Uzmanları ECMO’dan Korkmamalı!

Kongrenin ilgi çeken konuları arasında yer alan ECMO oturumunda; ventilatör ayarları nasıl olmalı?, ECMO ile RRT nasıl kombine edilir?, Nörolojik komplikasyonlar, ECMO’dan ayırmada ipuçları konularında sunumlar yapıldı.

Doç. Dr. Emel Eryüksel ve Doç. Dr. Cenk Kıraklı moderatörlüğünde yapılan ECMO oturumunda, ECMO’dan ayırmada ipuçları konularında sunum yapan ve İngiltere’de bu alanda çalışma deneyimi olan Dr. Burçin Halaçlı, “ECMO’ya özel bakım planları yapılmalı, hemşirelerin buna özel eğitimleri mutlaka olmalı. Sertifikalı programı Sağlık Bakanlığı yürütüyor. sertifikası olmayan hiçbir hemşire artık yoğun bakımda çalışamayacak, yeni planlama böyle!

Önümüzdeki süreçte Türkiye’de ECMO merkezleri oluşturulup tüm hasta takiplerinin burada yapılması daha iyi olacaktır, İngiltere’deki sistem de böyle, her merkeze bir bölge bağlanıyor ve hastalar buraya refere ediliyor” diye konuştu.